(© picture-alliance/Martin Bertrand)

  Avrupa - ABD

  19 yorum

Biden, bir haftalık gecikmenin ardından resmi bir ziyaret kapsamında Almanya’da. Şansölye Scholz ile gerçekleştireceği görüşmenin odak noktasının Ukrayna ve Ortadoğu’daki savaşlar olması bekleniyor. Görevinden ayrılmak üzere olan ABD Başkanı bir de Almanya’nın en yüksek liyakat nişanıyla onurlandırılacak. Biden’ın övgüyü hak ettiğini düşünen Avrupa basını, yine de Ramstein’da düzenlenmesi gerekirken iptal edilen Ukrayna zirvesinin akıllarda soru işareti yarattığı kanısında.

Avrupa Komisyonu, ABD’nin Enflasyonu Düşürme Yasası’nın Avrupa ekonomisi için teşkil edebileceği risklere Green Deal Industrial Plan [Yeşil Mutabakat Sanayi Planı] ile yanıt vermişti. Yorumcular, bu risklerin yanı sıra Brüksel’in planının tüm üye devletlerin rızasını alamadığına, dolayısıyla perşembe ve cuma günleri gerçekleştirilecek AB zirvesinde hararetli tartışmalara sebep olabileceğine dikkat çekiyor.

AB Komisyonu çarşamba günü Yeşil Mutabakat Sanayi Planı'nı takdim etti. Bu planla Avrupa'nın Çin ve ABD karşısındaki rekabetçi konumu güçlendirilmek isteniyor. Batarya, rüzgar türbini, güneş pili ve hidrojen üreticilerine yönelik devlet yardımına ilişkin regülasyonlar gevşetilecek. Ayrıca, Korona yardım havuzundan kullanılmayan fonları yeniden tahsis etmek, ekolojik projeleri daha hızlı şekilde onaylamak ve ticaret anlaşmalarını teşvik etmek de plan içerisinde yer alan diğer konular.

Fransa Cumhurbaşkanı’nın ABD’ye gerçekleştirdiği resmi ziyarette, Biden ve Macron birlik duruşu sergiledi ve Ukrayna’ya müşterek destek vaadinde bulundu. Buluşmanın hemen öncesinde ise Macron, yerli çevre dostu teknoloji üreticilerine yönelik planlanan ABD sübvansiyonları için “hayli agresif” ifadesini kullanmıştı. Yorumcular, Avrupa’nın elinin pek güçlü olmayacağı yeni bir ticaret anlaşmazlığı çıkmasından endişe ediyor.

Bu hafta, Romanya ile ABD arasında kurulan stratejik ortaklığın 25. yıldönümü. 1997’de Madrid’de gerçekleştirilen NATO zirvesinde Romanya'nın ittifaka üyeliğinin reddedilmesinden kısa bir süre sonra, ABD Başkanı Bill Clinton iki ülke arasındaki ilişkileri yeni bir düzeye taşımak için ülkeyi ziyaret etmişti. Ülke basınında övgü dolu sözlerin yanı sıra eleştiriler de var.

Volodimir Selenskiy'in çarşamba günkü ziyareti sırasında Joe Biden, Rusya'ya karşı Ukrayna'ya 60 milyon dolarlık askeri yardım teminatı verdi. İki devlet başkanı kapanış açıklamalarında Kuzey Akım 2 boru hattını "Avrupa'nın enerji güvencesi için bir tehdit" olarak nitelendirdi. Ancak Biden inşaatın durdurulmasını gerçekçi bulmayarak reddetti. Ukrayna basını Selenskiy'in buna rağmen halinden memnun olması gerektiğini yazıyor.

ABD Başkanı Biden'ın çarşamba günü Cenevre'de Putin'le buluşması, AB, G7 ve NATO zirvelerinin yanı sıra çok sayıda ikili görüşmeyle adeta bir maratona dönen Avrupa gezisinin son durağıydı. Biden'ın temaslarında ABD'nin, Trump'ın ardından özellikle Çin'le ilgili olarak Avrupa'yla tekrar daha güçlü bir işbirliği istediği belirginleşti. Avrupa basını bu çabaların ne denli önemli olduğunu tartışıyor.

ABD ile Avrupa Birliği, Boeing ve Airbus holdinglerle ilgili sübvansiyon savaşında uzlaşmaya vardı ve şimdilik beş yılla kısıtlı olmak üzere karşılıklı ceza gümrüklerinden vazgeçtiklerini açıkladı. Böylece en ağır ticari çatışmalarından birini yatıştırmış oldular. Yorumcuların bazıları bunu örnek olacak bir anlaşma olarak nitelendirirken, diğerleri bunun henüz bir başarı olmadığı uyarısında bulunuyor.

NATO üyesi ülkeler pazartesi günü zirvenin sonuç bildirgesinde, sisteme meydan okuyan bir ülke olarak Çin'e karşı ilk kez açık tavır aldı. Genel Sekreter Jens Stoltenberg bunun, Çin'in bir rakip ya da düşman olarak görüldüğü anlamına gelmediğini söyledi. Yorumcular Pekin'in bu konudaki bakış açısını ele alıyor.

2020'de yapılamayan G7 zirvesi bu yıl Cornwall'da yapıldı ve pazar günü sona erdi. Zirve öncesinde ülkelerin şirketler için küresel bir asgari vergi konusunda anlaşmış olmaları, iklimin korunması ve pandemiyle mücadele de kapsamlı kararlar alınacağı umudunu yaratmıştı. Ancak çoğu köşe yazarına göre bu umutlar gerçekleşmedi.

ABD Başkanı Joe Biden Münih Güvenlik Konferansı'nda ABD'nin dünya siyasetine geri döndüğünü ve eski ittifakların yeniden canlandırılacağını açıkladı. Konferans Korona pandemisi yüzünden sanal ortamda daha az katılımcıyla yapıldı. Köşe yazarları Avrupa'nın bilhassa Rusya ve Çin'le ilişkilerinin giderek soğuduğu bir ortamda ABD karşısında alması gereken tavrı tartışıyor.

Paris ve Berlin hükümetleri Avrupa'nın güvenlik politikalarının rotasını tartışıyor. İki ülke Joe Biden'lı bir ABD'nin de uluslararası arenada eskisinden daha az etkin olacağını düşünüyor. Ama Macron, NATO ve ABD olmadan da kendini savunabilen, egemen bir Avrupa'ya yatırım yapmak isterken, Almanya Savunma Bakanı Kramp-Karrenbauer Avrupa'nın bu konudaki bağımsızlığının hayal olduğunu düşünüyor.

Biden'ın ABD başkanlığına seçilmesi karşısında Avrupa önemli ölçüde rahatladı. Ancak seçimden sadece birkaç gün sonra AB pazartesi günü ABD'ye yönelik gümrük vergilerini artırma kararı aldı; Atlantik'in iki yakasında çıkarların ileride de ayrı düşebileceğine dair bir gösterge bu. Yorumcular Beyaz Saray'daki görev değişiminin uluslararası politika üzerindeki etkisini tartışıyor.

ABD, Almanya'da konuşlanan askeri birliklerinin dörte birini çekmeyi planlıyor. AB dışişleri bakanlarının ABD'li meslektaşları Pompeo'yla pazartesi günü yaptıkları video konferanstan bir sonuç çıkmadı. Son olarak Wahington'un Haziran'da bir G7 zirvesi planlaması ve Merkel'in bunu pandemi yüzünden geri çevirmesi sorun olmuştu. Atlantik ötesi ilişkilerde sürekli bir buzul çağına giriyor olabilir miyiz?

Fransa cumhurbaşkanı perşembe günü The Economist'te yayınlanan söyleşisinde, dünyanın şu sıralar 'NATO'nun beyin ölümünün gerçekleşmesine tanık olduğu' açıklamasıyla sansasyon yarattı. Macron'a göre stratejik kararlarda müzakereler yetersiz ve NATO üyesi Türkiye 'eşgüdümsüz ve agresif' bir tutum sergiliyor. Yorumcular bu ifadenin ve Macron'un son zamanlardaki diğer çıkışlarının faydasından kuşkulu.

Dünya Ticaret Örgütü DTÖ, ABD'nin, AB'den gelen ithal ürünlerden yılda yaklaşık yedi milyar avro tutarında gümrük vergisi almasına izni veriyor. Hakemler buna Avrupalı uçak üreticisi Airbus'a yasal olmayan sübvansiyonlar sağlanmasına misilleme olarak onay verdi. Washington bunun üzerine uçakların yanı sıra zeytin, peynir ve viskiye de gümrük vergisi koyacağını açıkladı. Köşe yazarları gelişmenin olası sonuçlarını değerlendiriyor.

ABD ile girilen ticaret savaşında cuma gününden bu yana Amerikan ürünleri için arttırılmış ithalat gümrüğü geçerli olacak. AB, Donald Trump tarafından Avrupa'dan gelen çelik ve alüminyum ürünlerine konan özel vergilere, viski, kot pantolon ve motosiklet gibi ürünlerin gümrük oranlarını arttırarak karşılık verdi. Yorumcular bu kavganın AB'ye yarayabileceği umuduna kapılmış durumda.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ABD gezisi sırasında ev sahibi Trump'la yeni bir İran anlaşması konusunda anlaştıklarını dile getirdi. Trump'la herkesten daha iyi anlaştığı için olmalı, Fransız cumhurbaşkanının üç günlük Beyaz Saray ziyareti Avrupa basını tarafından hayranlıkla izlendi. Ama kimi gazeteciler tam da bu yüzden huzursuz.